Yusuf AKSOY
25 Ara 20231 dk.
Yusuf AKSOY
*
Bir bilsek
dağlarının ardının değil
evlerimizin önünün
zifiri karanlık
ve sis içinde olduğunu
mahcubiyeti ve utancı yenerek
bir görsek hesapsız ve kitapsız
kaçmaya alışık gözlerimizle
çok uzaklarda sandığımız
kar altında kan kesen
el ve ayakların bizim olduğunu
çorba tadında da olsun
hani yaşamak için
tütmeyen baca kalmasın diye
sabahtan ve geceden habersiz
rüyalarını özleyen
uykuları çalınan çocukları
açlarla birlikte toklar da bir görse
üşür mü kimimizin
serçe titremesindeki bedeni
kimimizin soğuk bilmez yüzü
darda, yolda
ve ateş içinde kalanları
su gibi aş gibi hiç unutmasak
kucaklayan ellerle
dolu olsa
gölgelerle dolu olan
köy ve kentler
donar mı
pencerelerden süzülen
annelerin gözyaşları
suskunluğa boğulmuş
babaların dilleri
yangın yeri şimdi
annelerin yüreği
dokunamadığımız eller
kor kor ateş kara kışta
ağıtlar olur muydu hiç
lügatını unuttuğumuz
ekmeği bölüşür gibi
bölüşmemiz gereken
sevgiyi unutturanlar olmasa