Ataol BEHRAMOĞLU
31 Ağu 20211 dk.
I
Bir bereket tanrıçası gibi geldin kadınım
Sepetinde peynir, ekmek ve suyla
Akdeniz gibi çırpınıyordu eteklerin
Gözlerinde tuz ve mavilikler
Bir bereket tanrıçası gibi geldin kadınım
Vaadiyle yakın mutlulukların
Uzak denizlerin çağırışıyla
Sonra sessizlik ve çiçekler kapladı her yanı
Kuşların ötüşlerinde ışıktan damlalar
Yaprakların birbirine dokunuşunda
Bizi aşka çağıran sözcükler var
Bir bereket tanrıçası gibi geldin kadınım
Çatlayan narlar, taşan ırmaklar
Ve kanımı köpürten bir salınışla
II
Derinde, azıcık derinde
Hüzün var
İçimdeki derin fay
Sızlıyor dokununca
Ama rüzgar, diliyle,
Yaraları iyileştirmede ustadır
Ve Akdeniz
Tuzuyla…
III
Çiçeklerin derin rüyasını
Bozamaz bir arının konuşu bile
Tıpkı öyle, bir yaz gününün
Büyüsündeyiz seninle
Bir çocuk ağlıyor, bir sandal
Usulca ayrılıyor kıyıdan
Fesleğen kokusu dağılıyor
Öptüğüm parmak uçlarından.
Denizin bitimsiz uğultusu
Yoğunlaştırıyor sessizliği
Uzanmak otlara yüzükoyun
Ve susmak..bir ağaç gibi…
IV
Tanıdığım bir deniz tutulması bu
Çok eski zamanlardan
En uzak çocukluğumdan belki
Belki dünyaya geldiğim an
Tanıdığım bir baş dönmesi bu
Bana gözlerinden yansıyan
Mücevher gözlerinin
Gizemli ırmaklarından
Tanıdığım bir yürek çarpıntısı bu
İçimde yükselip duran,
Bedenlerimiz birleştiğinde
Güneşi bir daha tutuşturan…
V
Denizi kadına benzeten
Dizeler anımsıyorum…
Oysa
Olanca gücüyle
Karaya yüklenen
Dalgalarda
Erkeği görüyorum ben..
Köpükler saçarak
Tenine toprağın
Çekilen geriye..
Bir an esrik ve şaşkın,
Sonra yine
Saldıran
Yeni bir güçle…
Ya da bitkin
Gelgitlerden
Uyuklayan;
Toprağın
Ayaklarının dibinde..
Topraktır
Dişi olan;
Bir rahim gibi
Güçlü, kıpırtısız
Doyumsuz
Beklemede…
Gece denizi,
Yükselip alçalan dalgalar,
Erkeğin çırpınışlarını
Ve gülünç kibrini anımsatan,
Bu bitimsiz
Birleşmede…