Akay Aktas

17 Eyl 20192 dk.

Türkiye'nin Yurtdışındaki Üsleri ve Askerleri

1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ve demokratik haklar ortamında sol ve antiemperyalist düşünce ve akımlar her alanda sahne aldı.
 

 
1965 ve sonrasındaki öğrenci hareketleri, özellikle de ABD aleyhtarlığı tavan yapmaya başladı. 6. Filoyu protesto gösterilerinden tutunuz, bankaların, petrolün millileştirilmesi ve ABD üslerinin kapatılmasına kadar çok geniş bir yelpazede gösteriler yapılıyor ve yazılar dergiler kitaplar bildiriler yayınlanıyordu.


 
ABD - NATO üsleri tam bir hedef durumunda idi. Hele İncirlik’e giden generalimizin çok alt düzey bir subay tarafından üsse sokulmayışı, bu tartışmaları daha da alevlendirmişti. Ayrıca bu üsler olası bir NAO-ABD, Sovyet -Varşova çatışmasında hedef olacak ve nüklear bombalarla vurulabilecekti.


 
Türkiye risk altındaydı. Her ne kadar bu üsler Türkiye için Sovyet tehdidine karşı bir şemsiye olarak gösterilse de. Bu yoğun eleştiriler karşısında Başbakan Demirel “Türkiye’de üs yoktur, tesis vardır” diyerek konuyu yumuşatmaya çalışıyordu.


 
O köprülerin altından çok sular aktı.Türkiye ABD ve NATO’ya rağmen Kıbrıs’a asker çıkararak oradaki soydaşlarımızın katledilmelerine engel oldu.Hak hukuklarını koruma altına aldı. Derken Pakistan’a Afganistan’a asker gönderdik. Özbek general Raşid Dostum’u destekledik. Türkiye’de zaman zaman ağırladık.


 
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra yakın çemberimizde olaylar hızla gelişti.Bosna-Hersek, Arnavutluk, Azerbaycan gibi dost ülkelere de gerek NATO çerçevesinde ve gerekse ikili antlaşmalar gereği askerler gönderdik. Buralarda üsler kurduk. Bu tarihimizin misyonu olduğu kadar, dost ve kardeş ülkelere el uzatmanın ve büyük bir devlet olmanın kaçınılmaz zorunluluğuydu.
 

Bir zamanlar başka ülkelere kapılarını açan, üs kurduran Türkiye, şimdi yabancı devletlerde üsler kuruyor askerler bulunduruyor. Yabancı üslere karşı çıkanlardan, bizim başka ülkelerdeki üslerimize itiraz edenler yok. Demek ki bakış açıları da zamanla değişiyor. Nasıl değişmesin ki, düne kadar Rusya dediğimizde hemen “Gomünistlar Moskova’ya” denilirdi. 6.Filoyu protesto ettiğimizde Milli Türk Talebe Birliğinin mücahitleri, bugünkü Milli Görüşçüler bizlere VATAN HAİNİ diyerek saldırıyor, dövüyor ve hatta öldürüyorlardı.


 
Şimdi o kadrolar iktidardalar. Rusya ile can ciğer kuzu sarmasılar. Ve ticari, ekonomik ve askeri alanda projeler geliştiriyorlar. ABD ise özellikle bu kesimler tarafından ŞEYTAN olarak nitelendirilmektedir. Aşağıda sizlere Türkiye’nin üs kurup asker bulundurduğu ülkeleri ve askerlerimizin sayısını veriyorum. İlginizi çekeceğine eminim.
 

 

 
KOSOVA : 400
 

 

 
ARNAVUTLUK DENİZ ÜSSÜ : 124
 

 

 
LÜBNAN : 100
 

 

 
KKTC : 50.000
 

 

 
SUDAN : Suvadis Adası Türkiye ‘ye tahsis edildi
 

 

 
IRAK : 2900 (10 üs)
 

 

 
KATAR : 300
 

 

 
SOMALİ : 200
 

 

 
AZERBAYCAN : 70 üs ancak asker sayısı değişken
 

 

 
AFGANİSTAN : 2000
 

 

 
SURİYE : 5000 12 üs
 

 

 
BOSNA HERSEK : 250

    80
    1