YORGUN GÜNLER
- Niyazi UYAR
- 5 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ara 2024
Niyazi UYAR*
Bursa’da
Sabahın sekizinde,
Ala bele bir güneş
Ala bele bir Bursa havası,
Ve de köresemiş Uludağ’ın dumanı,
Sonra yavaştan
Ağırlaşan bir gün!
Atılırken sloganlar karşılıklı
Gebeydi bir gerilime.
Onlar,
Bir yumruktular
Bir yumruktu İrbam,
Bir yumruktu Pirhasan,
Bir yumruktu Can
Bir yumruktu Mavili,
Bir yumruktu Habibe, Nigâr!
Sen dur hele dedi
Habibe Mavili’ye,
Sen bir dur hele dedi,
Nigâr Mavili’ye.
Dur hele deyip ön aldılar
Can’la Mavili’ye
Karaçalı oldular!
Tam o sıra
Rüzgâr sustu,
Köreseyen güneş karalar bağladı,
Buna sebep yürekleri
Yeis bağladı...
Günler ağırdı,
Ölüm yüklüydü.
Proje uzmanları
M.C. yi kurmuş,
Kamplaştırmışlar milleti!
Kavga her an her dakika,
Her gün hava raporu verilircesine ölüm haberleri!
Sanki mantar tabancasıymışçasına patlayan silahlar!
Buna sebep
Tavuk canından ucuzdu
İnsan hayatı!
Kavga, kavga her an her dakika,
Hava raporu verilircesine ölüm haberleri.
Anarşiye teröre sebep
Kapattılar enstitüyü…
Yüzler, binler
Kalmıştı meyallahta.
Öğretmen olmayı hayal ederken,
Kalmışlardı ortalıkta!
Ağla gözlerim,
Ağla anam babam,
Ağla Mavili, Can, Nigâr, Pirhasan!
Bölündü enstitü çocukları!
Sayıca çoğunluk
Fikirtepe İstanbul.
Sayıca azınlık
Ankara Gazi!
İstanbul Fikirtepe gül oyna
Çal oyunayken,
Ankara Gazi
Habibe,
Hatice,
Can,
Nigâr.
Gir ağla, çık ağlaydı vaziyet!
Enstitü müdürü
Komando Yaprak Halil İbo,
"Boş verin imtihanı mimtanı
Alın bir şişe şarap
Bir de peynirin beyazını,
Yiyin için," deyip
Gülmekteydi bir yerleriyle.
Morâller sıfırdı.
Sahipsizlik,
Ortada kalmışlık.
Otel Ada Palas’ta
İkamet etmekte iken,
Çöküntü esir etmişti bedenleri.
Vaziyetin tarifi
Böyleyken,
Ta Bursa’dan beri
Can’dadır gönlü Nigar’ın.
“Hadi der apar beni
Umut ol yüreğime,
Mavi çiçeğin
Cehennem olup gitmişken,
Tam tekmil benim ol.
Hadi durma, apar beni,
Ankara’nın ayazında
Isıt beni!
Bu yürek atıp dururken.
Sonra, sonra,
Bir bakmışsın,
Yok olmuşum,
Bir bakmışsın,
Bir kargaya yem olmuşum
Sıytarıp gitmişim ben.
Ay oldu, çok aylar oldu.
Yıl oldu, çok yıllar oldu.
Geçip gitti zaman!
Geçip giderken zaman
Bir gün bir an, Can
Tesadüf etti Nigâr’a.
Merhaba dedi,
Yok,
Nasılsın dedi,
Ses yok,
Keyfin nasıl dedi,
Tık yok,
Beni tanıdın mı dedi
Mık yok,
Ben Can!
Hani Ada Palas’ın
102 nolu odasında dil döktüğün…
Taş dile geldi,
O dil vermedi.
Ses mi olacak,
Cevap mı verecek,
Ne sesi olacak?
Kendirli Pehlivan:
“Köçekler oynayıp geçti!”
Derdi,
Hakikaten oynayıp geçmiş köçekler!
Mart 2024 / Salihli
Comments