top of page

Yine Kadınlar mı Hatırlatacak?

FADİME Y. KAROĞLU

*



Her yıl 8 Mart geldiğinde, kadınlar sokaklara çıkar, sosyal medyada seslerini yükseltir, işyerlerinde ve meydanlarda haklarını hatırlatır. Bu gün, kadın emeğinin, mücadelesinin ve eşitlik taleplerinin sembolüdür. Ama bir noktada hep aynı soru akla gelir: Neden bu mücadeleyi hatırlatmak ve sahiplenmek yine kadınlara düşüyor? Neden erkekler, içinde yaşadıkları bu düzenin adaletsizliklerine karşı aynı bilinçle harekete geçmiyor?


Eril düzen, kadınları yalnızca mücadele etmek zorunda bırakmakla kalmaz, aynı zamanda onlara bu mücadelenin sorumluluğunu da yükler. Kadınlar haklarını savunmak için örgütlenirken, erkekler çoğu zaman bu meseleye dışarıdan bakan, “destekleyen” ya da tamamen görmezden gelen bir konumda kalır. Oysa toplumsal cinsiyet eşitsizliği yalnızca kadınların meselesi değildir; erkeklerin kurduğu ve sürdürdüğü bir sistemin sonucudur.


Bu yüzden 8 Mart, yalnızca kadınların değil, herkesin hesaplaşması gereken bir gündür. Erkeklerin, bu düzenden aldıkları ayrıcalıkları sorgulaması, kendilerine sunulan imtiyazları fark etmesi ve bunları dönüştürmek için çaba göstermesi gerekir. Kadınlar, eşitlik için savaşmaya devam edecek elbette; ancak erkekler de artık bu savaşın sorumluluğunu paylaşmalı. Yoksa 8 Mart’lar, hep kadınların kendi haklarını savunduğu, erkeklerin ise uzaktan izlediği bir gün olmaya devam edecek.


Eşitlik, hatırlatmaya muhtaç olmamalı. Haklar, ancak herkes sahip çıktığında gerçekten kazanılır. İşte bu yüzden, 8 Mart’ı yalnızca kadınların değil, herkesin hatırlaması ve sahiplenmesi gerekir.


Comments


1/383
1/5
bottom of page