
Yusuf AKSOY
*
Hep uzakları sevdim ben
tek de olsan gidilebilecek
artık hepten yalın ayak aşk
yalın ayak çünkü kaldırımlarda
günebakan yüzlü çocuklar
rüyası bile olsun istenmeyen
kent duvarları dışında bırakılmış
tir tir titreyen örselenmiş bedenler
çocukların geçişinde yıkılmış köprüler
maviliklerde gözler açık yüzen ölüler
hangi vicdan kör olur hayat biterken
her çığlık tel örgüde asılı babaya
her çığlık annenin kanayan yüreği
gözlerinden saçılan kıpkızıl lav
her kent sığınılamayan yalnızlık
sıradanlık yok ediyor onuru sinsice
çağ yalnızlığa çağırıyor kalabalığı
nasıl el verecek ruhu kaçak suretler
artık her uykusuz kalınan gece
sanki tek başına bir gece
çocukların kimsesiz kaldığı yerleri
uçurtma yurdu yapmanın telaşıdır an
bir lokma aş
bir dirhem sıcaklık
bir çift eski de olsun ayakkabı
su ya da dikenli telde tuzaklanmış
çırpınan kelebeklere bir el
nasıl da insan yapar bizi yeniden
mülteci inadıdır artık
hakikate karşı uzlaşmayan yürek
sessizliği koparıp atmak
sıradan hayata hayır
suça itaate hayır
kardeşimin ölmesine hayır
diyen sese ses katma vaktidir artık
suçlu bakışı bizde kalıp, geçip giden güne
Comments