top of page

Fazla Şiirden Ölen Şair




Edip CANSEVER


*

Sevda Bir Ateş Buldu Sende


Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni

Artık kimse denizi bilmiyor.


Dirseklerini masaya koyuşundan belli

Gelip geçen bir günü bitirmek istemediğin

Sevda bir umut buldu sende.


Ey bir yolcu listesinde bir ölüyü arayan

Artık kimse gözlerini bilmiyor.


Şunu imzala

Bir mektup, bir telgraf alındısı değil

Unutulmuş bir sevdadır kapını çalan

Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan

Kimse artık bir şey giymek istemiyor.


Sonra bir pencereden kendine

Ay ışığı gibi vuran sen

Ne sana ne başkasına benziyor.


Ve işte bir dip balığı su boşluğunda

Çırparaktan yüzgeçlerini

Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor

*

Edip CANSEVER

/

8 Ağustos 1928' de doğan, 28 Mayıs 1986'da bir beyin kanaması sonucu ölen 2. YENİ'nin özgün şairlerinden Edip CANSEVER için 2.YENİ'nin "VAKANÜVESTİ" sayılabilecek Cemal Süreya:

" Fazla şiirden öldü" der.


"Yeşil ipek gömleğinin yakası

Büyük zamana düşer

Her şeyin fazlası zararlıdır ya

Fazla şiirden öldü Edip Cansever"

Mehmet Fuat'ın deyişiyle benzerlerini taklitçi duruma düşürecek dende özgün ve üretken Edip CANSEVER'i anlatan bu güzel deyiş belki de çok şair de iltifat dursa da hakkedilmiş bir unvan olacaktır.


*

Şenol YAZICI

*


Edip Cansever (d. 8 Ağustos 1928, İstanbul – ö. 28 Mayıs 1986, İstanbul) Şair, yazar.

Edip Cansever

Edip Cansever, Kumkapı Ortaokulu’nu, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi (1946). Bir süre Yüksek Ticaret Okuluna devam etti, sonra ayrılarak ticarete atıldı. 1976’da ortağına devredinceye kadar babasının Kapalıçarşı’daki dükkanında antikacılık yaptı. Beyin kanaması geçirdiği Bodrum’dan İstanbul’a getirildiyse de kurtarılamadı. Mezarı Rumelihisarı’ndadır.

İlk şiiri İstanbul dergisinde yayımlandı (Düşünce, Mart 1944). Bu ilk denemelerini, önce Garip etkisindeki yaşama sevincinin dile getirildiği şiirler, sonra İkinci Yeni akımı içinde özgün örnekler izledi.

Her kitabında kendini yenileyerek, toplumda en iyi tanıdığı çevreyi ve bu çevrenin insanlarını anlatmak, bir bakıma onların içlerini dışa çevirmek (Mehmet H. Doğan) istedi.

Değişik bir söyleyişin, imge düzeninin egemen olduğu şiirlerinde çağdaş insanın yabancılaşmasını düşünsel yanı ağır basan bir anlayışla işledi, yaşanan gerçekliği belli bir dünya görüşüyle irdelemeyi amaçladı.


Memet Fuat’ın değerlendirmesiyle, “Edip Cansever de, Turgut Uyar gibi, çok sesli bir şiirin yaratıcısı oldu. Özgünlüğü kendisinden esinlenenleri damgalayıp ‘taklitçi’ durumuna düşürecek boyutlardaydı. Bu yüzden tek kaldı. Bir ara yanına sokulur gibi olan Ahmet Oktay da tehlikeyi sezince hemen uzaklaşmak gereğini duydu.


İkinci Yeni içindeki yeri, anlama verdiği önemle, Turgut Uyar’a yakındı. Anlatılamayan, anlatılamadan kalan şeyleri bulup çıkarmaya, anlatmaya çabaladı. Orta malı edilmemiş anlamlan sadece insanın iç dünyasında değil, yaşamın çeşitli dış görünümlerinde de yakalamayı başardı.


Soluklu uzun şiirlere eğilim duydu. Geleneksel şiirin değişmez kuralı olarak görülen ‘yoğunlaştırma’ya, şiiri yakalamak için sözü sıkıştırmaya yakınlık duymadı. Kimi zaman dize yapısına hiç önem vermedi. Gereksiz görülen bir sürü çizgi içinden en güzel deseni çıkanveren bir ressam gibi yöneldi şiirsel güzelliklere.”


Şiirlerinde “otel” metaforunu sıkça kullandığı için edebiyatımızda “Oteller Şairi” olarak anılmıştır.

En meşhur şiirlerinden biri olan “Sera Oteli” için Salah Birsel “Bu şiir Cansever’in portresidir” demiştir. Edip Cansever’i İkinci Yeni topluluğunun diğer isimlerinden ayıran en önemli farklardan biri, dize alışkanlığını tamamen kırmış olmasıdır.

II. Yeni şiiri genel özelliklerde de değinildiği üzere şiirde öyküleme tekniğine yani uzun uzun anlatmaya karşıdır fakat Edip Cansever’de bu durum biraz farklıdır. Çünkü Edip Cansever; öyküye, tasvire ve diyalog tarzı ifadelere şiirlerinde sıkça yer vermiştir. Bu yüzden de Edip Cansever’in metin hacmi oldukça fazladır.

Nerde Antigone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup adlı eserleri teatral anlatımın görülmesi açısından önemlidir. En meşhur eseri Yerçekimli Karanfil‘dir.

Bütün şiirleri “Sonrası Kalır I – II” adlı eserinde toplanmıştır.


Edip Cansever’in Eserleri:

ŞİİR:

  • İkindi Üstü (1947),

  • Dirlik Düzenlik (1954),

  • Yerçekimli Karanfil (1957),

  • Umutsuzlar Parkı (1958),

  • Petrol (1959),

  • Nerde Antigone (1961),

  • Tragedyalar (1964),

  • Çağrılmayan Yakup (1969),

  • Kirli Ağustos (1970),

  • Sonrası Kalır (1974),

  • Ben Ruhi Bey Nasılım (1977),

  • Sevda ile Sevgi (1977),

  • Şairin Seyir Defteri (1980),

  • Yeniden (bütün şiirleri, 1981),

  • Bezik Oynayan Kadınlar (1982),

  • İlkyaz Şikâyetçileri (1984),

  • Oteller Kenti (1985).

DÜZYAZI:

  • Gül Dönüyor Avucumda (Ölümünden sonra 1987)

  • Şiiri Şiirle Ölçmek

ÖDÜLLERİ:

  • 1958 Yeditepe Şiir Armağanı Yerçekimli Karanfil ile

  • 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Ben Ruhi Bey Nasılım ile

  • 1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü Yeniden ile

KENDİLERİ

Babamın Kapalıçarşıdaki dolabında (O zamanlar bugünkü gibi dükkanlar sayılıydı. Yerden yüksekçe minderli, tahta kepenkli dolaplar vardı.) ticarete başlıyorum. Gerçi ticaret de ilgilendirmiyor beni. Oldum bittim alışveriş yapmayı hiç mi hiç sevmedim, benimseyemedim zaten. Ne var ki, başkaca çıkar bir yol da yoktu. On dokuz yaşında evli, yirmisinde çocuğu olan bir genç! Hem de ev geçindirmek zorunda, hem de şiire tutkun. Neyse ki bir kaç yıl sonra büyük Kapalıçarşı yangınıyla dükkanım kül oluyor. Asma katlı bir başka dükkana geçiyorum. Ortağım iyi



Seni Günlere Böldüm

EDİP CANSEVER

*

Seni günlere böldüm, seni aylara

Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim

Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla

Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi

Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşısında.


Şiirler söylenir, şiirler biter

Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da

Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin

Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.


Bütün günler yenileşir her bekleyişte

Ve bütün dünler, bütün geçmişler

Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok

Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle.


Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti

Sonra bütün bulutlar hep birden geçti

Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime




23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare