(23 Mart 1927, İstanbul - 15 Aralık 2004 )
Açtı kendini, bir bayrak gibi işte
Ölümün üzerinde Hasan Tahsin...
23 Mart 1927 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İzmir Karşıyaka Lisesi'nde öğrenim gördüğü sırada 1946 yılında Türk Ceza Yasası'nın 142. maddesine istinaden komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle 4,5 ay süreyle tutuklanmış ve tutuklu kaldığı gerekçesiyle okuldan atılmıştır. Bir süre İzmir Belediyesi’nde daktilograf olarak çalıştıktan sonra askerlik dönüşü İstanbul’a taşınmış, 1953'te Ziraat Bankası Bahçekapı şubesinde banka memurluğu yaparken bir kez daha komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştır. 1955 yılında beraat ettikten sonra bir süre Tan Gazetesi, Yeni Gazete ve Varlık Yayınevi'nde düzeltmenlik yapmıştır.
Yağmurda parkta oturulmuyor,
Acaba nasıl geçirmeliyim,
Kitaplar koltuğumda ıslandı,
Belki methiyeler yazdığım için,
Çok iyilik gördük bulutlardan.
Dudaklarımda dostlardan şiirler,
Şimdi haykırarak da okusam kimse duymaz;
Hayatımı sürükleyen ayaklarım,
Suları kabul ederek neredeyse;
ağaçlar benimle alay etmeye başladı,
1958-1962 yılları arasında Rüknettin Resuloğlu'nun sahibi olduğu ve 1957'de yayım hayatına başlayan Yelken dergisini yönetmiş; 15 Mayıs 1962 - 1 Mart 1964 tarihleri arasında yayımlanan Ataç (30 sayı) ve 1 Mart 1964 - 15 Mayıs 1966 tarihlerinde varlığını sürdüren Eylem (34 sayı) dergilerini çıkarmıştır.
Kitaplar ellerimde öykülendi
Düşlerim vurdu şiirler denizine
Eski ezgilerle coşkulanan
Sesimdir, çağları delip geldi.
Santim santim ellerimde büyüdü
Süleymaniye ve Aya Sofiya.
Kaç iklimin toprağı bağrına bastı beni
Ustalığıma kefil olur tarihler,
Kaç dönem içimde savaş verdi.
Utkularım çağımın türküsünü söyler,
O türküler tezgahında dönüyor şimdi.
1958 yılında Ataç Yayınevi’ni kurmuş ve yönetmiştir. Yaşamı boyunca birçok dergi ve gazetede yazıları yayınlanmıştır. Cumhuriyet Gazetesi'nde köşe yazıları yazmıştır.
Ağaçlar gözlerimin içine güldüler
Soluğumda yeşiller çiçeklendi.
Bunca yıl özümsediğim güzel şeyler
Kirlenmiş suları arıttı denizlerimde
Garipliğimin gökyüzüne yeni maviler geldi.
Ve acıdan çatlayan damarlarıma inat
Yeni soluk yatakları yarattı yüreğimde
Sevecenliğin yarattığı hayat.
Dalgalanmış deniz bendim kendi içimde
Sonra yorgun düşmüş denizlere dönüşen
Ağaçlarım düş ağaçlarından sıktı.
Göğsüm bağrım payını aldı güneşten
Yanım yörem aydınlığa çıktı.
Uzak uzak yıldızları getiren
Elinizin altında kitaptım
Kurşun geçmez dizeler çiçeği
Canımın saksılarında büyüdü
Ayıplara gömülen çağınızda
1969 yılında parti faaliyetlerine son vererek edebiyat çalışmalarına ağırlık vermiştir.
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası kapatılan PEN Yazarlar Derneği’ni aralarında Yaşar Kemal’in de bulunduğu arkadaşları ile birlikte 1988 yılında başlattıkları çalışmalar ile 1989 yılında tekrar faaliyete geçirmişler ve derneğin kurucu yönetim kurulu arasında yer almış, 1991-1997 yılları arasında genel başkanlığı yapmıştır.
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yöneticiliği, 1995’ten itibaren Özerk Sanat Konseyi ile Ulusal Sanat Kurulu’nun da kuruculuğu ve ilk başkanlığını yapmıştır.
Türkiye Yazarlar Sendikası’nın yönetim kurulunda görev almıştır. 12 Eylül döneminde Türkiye Yazarlar Sendikası davasında yargılanan Kurdakul beraat etmiştir.
KARANLIKTA AYDINLIK DÜŞÜNCELER
Bu uzun kaybolmalar gecesinde
Sen varsın, ben varım, özlemin var;
Bir deniz kenarı düşüncesinde hürriyetin
Belki sessiz bir duygulanma içindesin
Gökyüzünde ağan bulutlara
Baktıkça bakmak gelir gözlerinden
Bir çimenli toprak parçası, bir demet çiçek
Özlemekten daha özlenesi bir duyguyu
Ben akşamları bilirim, yanında olacağım
Sana mektuplar gibi sevinç getireceğim
Nice hıyanet köşesi var yaşadığın yerlerin,
Olabilir, yalnızlığın içinde
Bir içlenmedir başlarsa içim götürmez.
Bir servi gölgesi gibi pencerenden giren
Söz dinlemez akşamlar bilirim ben.
Belki bu akşamlar en cömert kapılarını açar
Seni acı bir çaresizlik içinde bırakmak için
Bir hürriyet kaygısı, kaybolmaktan ağır,
Bir yalnızlık yenilgiden fena
Bir düşüş ki yakın bildiğin ne varsa cümlesinden
Tek gülümser dal bile kalmaz
Ben akşamları bilirim yanında olacağım
Bir yaşayıp bir unuttuğun ne varsa
Yeniden başlaman için bende
Pencerende ışık, bahçende bulut gibi
Karanlıkta aydınlık düşünceler içinde
Kaybolmuş bir dünyaya bırakmayacağım seni.
Şiir yazmaya çok erken yaşta başlayan şairin ilk şiirleri 15 yaşındayken Yedigün dergisinde, Faruk Nafiz Çamlıbel’in yönettiği genç şairler köşesinde ve Yarım Ay, Fikirler dergilerinde yayınlanmıştır. 16 yaşında bir lise öğrencisiyken Tomurcuk adlı ilk şiir kitabı yayınlanmış, çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan şiir, yazı ve öyküleriyle adını duyurmuştur. Kurdakul toplumcu gerçekçi edebiyatın önde gelen temsilcilerinden biri olmuştur.
Bir solukta yaşadım ve tükettim tümünü
Bir solukta gördüm elli üç yılda gördüğümü...
Sonunda yorgun yürek 'duy..' dedi işte,
Sessiz sedasız gidilecek günü.
15 Aralık 2004 yılında hayatını kaybeden şair 1982 Nevzat Üstün Şiir Ödülü, (Bir Yürekten Bir Yaşamdan ile) , 1998 - Filistin Yazarlar Birliği Banş Ödülü , 1999 - Makedonya Yazarlar Birliği Edebiyat Yasası Ödülü, 2000 yılında Tüyap 19. Kitap Fuarı Onur Yazarı , 2002 - PEN Yazarlar Derneği Dünya Şiir Günü "2002 Şiir Büyük Ödülü" sahibidir.
“Biz ki acılar döneminden
Ellerimizi kirletmeden geçtik
Şiirle anlatamadığı temaları öykülerde işler. Toplumdaki adaletsizlik ve yargının sorunları, hapislikler, Kurtuluş Savaşının insanları, beyaz yakalılar dediği kafa emekçileri onun öykülerinde işlediği konulardır.
Uykulardan sıçradığım her gece
Kuşku, doğasına yürüdü gerçeğimin.
Ya senin gözlerindeki ışık sönmüşse,
Ya damarlarımdaki kan donmuşsa benim
Ya da yangın sonrası bir orman
Gibi ıssız ve hüznüne alışık...
Ölümün rengine sözcükler arıyorsa şimdi
Ülkesi ağıdistana dönmüş bir ozan
Öner Yağcı “Yetmiş beş yıldır “ Sevmekten ve sormaktan korkmayan” bir edebiyatçı kimliğiyle “Acılar döneminden ellerini kirletmeden geçen”; 1998 Filistin Yazarlar Birliği Banş Ödülü ve şiire katkıları için 1999 Makedonya Yazarlar Birliği Edebiyat Yasası Ödülü sahibi Şükran Kurdakul, bu savaşımın tüketemediği bir usta, bir aydınlık simgesidir.” Şeklinde tanımlar kendisini.
Abdülkadir Bulut “ Acılar Dönemi “ başlık yazısının bir kısmında “Paul Eluard'ın ilginç bir sözü vardır ozanlık üstüne: "Ozan esinlenenden çok, esinleyen kişidir” der. Söz irdelendiğinde, yoklandığında bir gerçeği iyice ortaya çıkarır, o da, etkenlik. Ama bu durum orantılı bir etkenliktir. Öte yandan ozanlar aslında ve temelde esinlenen ve sonra esinleyen kişilerdir. Bu gelişim süreci doğrultusunda bakmak gerekli ozanlara, onların ürünlerine..
Şükran Kurdakul'un Acılar Dönemi adlı yapıtındaki şiirleri, bundan önceki şiirlerinden ayrı olarak, hep esinleyen bir konum alıyorlar. Bu durum onun, Acılar Dönemi'nden çok esinleyen dönemi oluyor. Her ne kadar, anılarını kaynak seçmişse de şiirlerine, kaynağı ne olursa olsun, şiirlerindeki işlev genel anlamda bu görüşümüzü doğruluyor.” Şeklinde anlatır şairi.
Asım Bezirci, Şükran Kurdakul hakkında: “Giderayak’taki durgunluğun yerini hareketlilik almıştır. Eylemsizliğin ve umarsızlığın yarattığı üzünç kavganın getirdiği sevince dönüşmüştür. Onunla birlikte anlatım da değişmiştir: Canlı, duru, sarsıcı bir özelliğe kavuşmuştur. Bunun için müzikten ve belâgattan yararlanılmış, eski şiirin imkânları denenmiştir. Çokluk düşünce duygunun, akıl hayalin üstüne çıkmıştır. Bu yüzden bazı parçalar kurulaşmış, derinlikten uzaklaşmış, hatta nutka kaçmıştır. Fakat özün doğurduğu dirilik ile biçimin ulaştığı yetkinlik bu kusurları çoğun gölgelemiş, mısraları alımlı kılmıştır” değerlendirmesini yapmıştır.
Bunca acının çiçeği içimde büyüdü
Maphushane saksılarındaki baharı benden sor...
Kulak ver gecenin sessizliğinde ağan sese,
Ölümcünün böldüğü uykuları benden sor.
Silahlar doğanın yüreğini arıyor durmadan,
Bu kan kokusunun ürettiği soruları benden sor...
Gördük ki, türkülerin sonu yok dilimizde,
Kopup geldikleri dağları benden sor.
2)- Türkiye Yazarlar Derneği
4)- Öner Yağcı/ Cumhuriyet Kitap, 6-14 Nisan 2002, Sayı 633, S.14-15
5)- Abdülkadir Bulut - Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi -Temmuz 1978, C: XXXVIII, S: 322, S. 247-248
6)- Bilgiustam internet gazetesi “Şükran Kurdakul Kimdir?” Canan Yıldırım
7)- Bir Yürekten Bir Yaşamdan/Şükran Kurdakul
8)- Büyük Türk Şiiri Antolojisi 2
9)- 20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi
10)- Çeşitli Gazete haberleri.