top of page

ÇARŞAF

Metin GÜVEN

Güncelleme tarihi: 22 Şub


Metin GÜVEN

*

Eşeğin arkasına binerdim ben. Bağ gezmelerine giderdik Babamla

Köylü kadınlar selamlardı bizi. Çalılar arasına gizlenen sırtlanlar bir de

Çiğini henüz üzerinden atamamış badem ağaçlarıyla çevrili yollardan geçerek

Çürük portakal renginde bir sabah vakti, sisler içinde, bulanık

Sanki bir sınavdaydım ve önümde tek bir sorun vardı: Şehvet

Çocukluğumdan uzaktım, esrik kısrakların çaldığı davulumdan uzak

-Geveze böcekler, kurt üzümleri ve körlerin önderlik ettiği bir gösteri

Diş çeken aptal bir berberin önünden geçer gibi, şırayı şaraba katar gibi korkak

Adımı sorarlardı, herkese farklı şeyler söylerdim. Kuş örneğin ya da nalbant Ruhi

Belki de şuh bir sokak adı kadar berrak bir rüzgardım

-Buzdan bir zeminde dans eden sağır cellatlar egemendi artık hayata

Göle ulaşırdık sonra, elini keserdi çocuklar ve dünya

Şölen bitmişti. Gülüyor ve ağlıyordum. Cinnetim başlamıştı.

3 Nisan 2003



*

1/378
1/5
bottom of page