Murathan MUNGAN

27 Mar 20211 dk.

Diyalektik Mutsuzluklar

bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı
 
ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları var
 
köpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan
 
inan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar
 
gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras
 
almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu
 
biliyorum artık hiçbir gemi beni taşımaz
 
ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi terkedilmek korkusu


 
susarsın bir silahsızlanma akşamı
 
susarsın dudaklarında ıslıklar kanar
 
öpülmez dudakların ıslık yarası
 
mavzerdir dokunmalarım kirvem bilirsin
 
öpemem, öpersem tekmil bir aşiret tragedyası


 
hüznünü ver bana yeter, gizli hüznünü
 
kolları bağlı hüzün olsun dört yanım
 
ırağına vurma beni kirvem, ağlarım, delirirsin
 
sonra derler haklıdır sevdası
 
geç olur ki artık onarmaz rakılar
 
geç olur bir yaraya rakının dağılması


 
sen şehre sırtını dönen uykusuz dağlı
 
gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)
 
nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)
 
barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm
 
nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında o eski şark yelini
 
biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır
 
dokunmasam eşkıya uykusuzluğu çetin silahlar gibi

    260
    4