Nazım Hikmet Ran

23 May 20202 dk.

Karıma Mektup

En son güncellendiği tarih: 24 Ara 2020

bir tanem!
 
son mektubunda:
 
"başım sızlıyor
 
yüreğim sersem!"
 
diyorsun.
 
"seni asarlarsa
 
seni kaybedersem;"
 
diyorsun;
 
"yaşayamam!"
 

 
yaşarsın karıcığım,
 
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
 
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
 
en fazla bir yıl sürer
 
yirminci asırlarda
 
ölüm acısı.
 

 
ölüm
 
bir ipte sallanan bir ölü.
 
bu ölüme bir türlü
 
razı olmuyor gönlüm.
 
fakat
 
emin ol ki sevgili;
 
zavallı bir çingenenin
 
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
 
geçirecekse eğer
 
ipi boğazıma,
 
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
 
boşuna bakacaklar
 
Nâzım'a!
 

 
ben,
 
alaca karanlığında son sabahımın
 
dostlarımı ve seni göreceğim,
 
ve yalnız
 
yarı kalmış bir şarkının acısını
 
toprağa götüreceğim...
 

 
karım benim!
 
iyi yürekli,
 
altın renkli,
 
gözleri baldan tatlı arım benim;
 
ne diye yazdım sana
 
istendiğini idamımın,
 
daha dava ilk adımında
 
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
 
kellesini adamın.
 
haydi bunlara boş ver.
 
bunlar uzak bir ihtimal.
 
paran varsa eğer
 
bana fanila bir don al,
 
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
 
ve unutma ki
 
daima iyi şeyler düşünmeli
 
bir mahpusun karısı.

Yukarıdaki şiir NAZIM HİKMET RAN'ın Bursa Cezaevi'nde hapis tutulduğu dönemde, sevdiği kadına yazdığı, sonradan şiire dönüştürülmüş özel, hüzün ve aşk yüklü mektuplarından biridir.

''En fazla bir yıl sürer 20. asırlarda ölüm acısı'' mısrasıyla zamanı özetlemiş, altında büyük mesajlar vermiş olan şairin en unutulmaz şiirlerinden biridir.

1938’de “orduyu isyana teşvik” suçuyla tutuklanıp 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Nâzım Hikmet, 1950’de çıkarılan af yasasıyla yeniden serbest kalana dek geçen yaklaşık 13 yıl boyunca şiirini en üst düzeye çıkaran, dünya çapında tanınmasını sağlayan başyapıtlarını verdi.

İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde geçirilen bu dönemin yapıtları, kitaplaşma biçimlerine göre ayrı başlıklarda toplanır.

Bunların arasında yer alan Piraye İçin Yazılmış Şiirler: Saat 21-22 Şiirleri: 20 Eylül 1945-14 Aralık 1945 arasında yazılmış 31 şiirden oluşur. Gündüzleri “Memleketimden İnsan Manzaraları” yapıtını çalışan şair, akşam saat dokuz olduğunda her işini bırakarak yalnızca karısını düşünmekte ve ona bir şiir yazmaktadır.

Şairin kavgasının ve sevdasının iç içe geçtiği bu lirik şiirlerin pek çoğu bugün çağdaş şiirimizin başyapıtları arasında sayılmaktadır. Lirik duyarlık, su gibi akan rahat söyleyiş, aşkla insancıl bir dünya görüşünün örtüşmesi, şairin ustalığını görünmez kıldığı ustalıkta şiirler yazmasını sağlamıştır.

15 Temmuz 1950’de serbest bırakılan Nâzım Hikmet, ülkesinde kendisine yaşama olanağı bulunmadığını anlayarak 17 Haziran 1951’de yurtdışına kaçmak zorunda kaldı.

    4000
    3