Edib CANSEVER

7 Mar 20201 dk.

Çoğullama

En son güncellendiği tarih: 5 Mar 2021

Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri
 

 
Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle
 

 
Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba?
 

 
Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz
 

 
Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz
 

 
Ama biliyorsunuz ki gene de
 

 
Hepimiz, işte hepimiz
 

 
Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde.
 

 

 
Gözler mi? Tavana dikili, hayır, pencereye
 

 
Yağmalar, sürgünler, yangınlar içinde
 

 
Çünkü bu boşluk; tüneller, çukurlar, kapkacak ağızları
 

 
Mağaralar, denizler, gökyüzleri değil de
 

 
Bu boşluk, o bir türlü dolduramadığımız, o
 

 
Orman, dağ, kısacası evrenle.
 

 

 
Biz bu lavanta kokularını bilmeden taşıyoruz
 

 
Biz bu tavanı bilmeden eski rengine boyuyoruz
 

 
Bu bizim terliklerimizde ufacık güller oluyor - acaba?
 

 
Evet, çok değil, onları bilmeden hoşa gideriyoruz
 

 
Sormayın, ama sormayın, bilmeden aralık tutuyoruz kapılarımızı
 

 
Bilmeden bekliyoruz, bilmeden uyuyoruz sabahlara değin
 

 
Kim bilir, belki de biz
 

 
Tanrısıyız en olunmaz şeylerin.
 

 

 
Bu bizim en düzenli hareketimiz: olmak
 

 
Asılıp kalmışız sokak fenerlerine
 

 
Asılıp kalmışız öyle, görenler bizi görüyor
 

 
Görenler bizi görüyor ve gidip geliyoruz dikkatle
 

 
Doğrusu, niye saklayalım, hepimiz bunu yapıyoruz
 

 
Ama biz yaşıyorken de bunu yapıyoruz sadece
 

 
Cansız
 

 
Ve gidip geliyoruz dikkatle.
 

 

 
Biz bu kendimizi boşuna soruyoruz kendimize
 

 
Boşuna asıyoruz onları, boşuna öldürüyoruz
 

 
Bu bizim gözlerimizden ufacık şeyler geçiyor - acaba?
 

 
Evet, çok değil, bakışırken düzeltiyoruz
 

 
Biz ne garip şeyleriz ki; doluyuz, bazıyız, avuntuluyuz
 

 
Ve bizim en güzel öldüğümüzdür bu: yaşamak
 

 
Ben biliyorum, yalan mı, siz de biliyorsunuz.​

    120
    1